19 Temmuz 2008 Cumartesi

Datça,Muğla Hakkında Genel Bilğiler



Ege Bölgesi’nde Muğla İline bağlı bir ilçe olan Datça’nın doğusunda Marmaris, kuzey, güney ve batısı Ege Denizi ile çevrilidir. Datça batıya doğru uzanan Reşadiye (Datça) Yarımadası’nın ortasında kurulmuştur. Yarımadanın kıyıları girintili çıkıntılı, toprakları da dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Hisarönü Körfezi’nin batısında yer alan Datça’nın doğusunda Balaban (Balan) Dağları (999 m.)’nın uzantıları yer almaktadır. İlçenin diğer yükseltileri ise, Bozdağ (1.174 m.), Kalecik Dağı (881 m.), Karadağ (786 m.), Emecik Dağı (704 m), Yarık Dağı (615 m.)’dır. Balıkaşıran Marmaris ile Datça ilçe sınırını oluşturduğu gibi yarımadanın en dar yeridir. Yarımadanın 235 km.lik sahil şeridinde büyüklü küçüklü 52 koy bulunmaktadır. Bunlar arasında Palamutbükü, Domuz Çukuru, Kargı, Mesudiye ve Korman koyları en tanınmışlarıdır. Aynı zamanda Korman Koyu ilçenin limanıdır. Datça’nın engebeli arazisi içerisinde Kızlan Ovası, Burgaz Düzlüğü, Reşadiye Ovası, Karaköy Ovası, Palamutbükü ve Mesudiye ovaları bulunmaktadır. Yüzölçümü 446 km2 olan ilçenin toplam nüfusu 13.914’tür. Datça, tipik bir


Akdeniz iklimine sahiptir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır.


İlçenin ekonomisi tarım, balıkçılık ve turizme dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, badem, zeytin, turunçgiller, tütündür. Geleneksel yöntemlerin hakim olduğu tarımsal faaliyetler ilçe ekonomisinin temelini oluşturur. Bal, badem, zeytinyağı ve güzlük domates ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Tarım ürünleri içerisinden eski ve önemlisi bademdir. İlçenin ekonomik gelişiminde iç ve dış turizmin ayrı bir yeri vardır. İlçedeki turistik tesisler 1980’den sonra hızla artmış, tatil köylerinin yanı sıra otel, motel, pansiyon, lokal ve lokanta gibi tesisler açılmıştır. Konut niteliğindeki siteler de onları tamamlamıştır. Datça yöresi MÖ.VII.yüzyılda Teselya bölgesinden gelen Dorlar tarafından kurulmuştur. Burada yapılan kazılar ise yöredeki yerleşim başlangıcının M.Ö.VII.yüzyıla tarihlendiğini ortaya koymuştur. Yörede Knidos ve bugünkü Datça’nın bulunduğu yerdeki Eski Knidos antik kentleri bulunuyordu. Knidoslular M.Ö.IV.yüzyılın ortalarına kadar Datça’nın kuzey doğusundaki yarımadada yaşamışlar, sonra da bugünkü yere yerleşmişlerdir. Teselya’dan gelen göçmenler sonraki yıllarda Datça Yarımadasının güney ucuna taşınarak orada yeniden kurdukları kentte yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Herodot’a göre Spartalı’lar Knidos’u bir koloni kenti olarak kurmuşlardır. Zamanla güçlü bir konuma gelen Knidos, komşu kentleri Lindos, Kamiros, İassos, Kos, Halikarnasos ve Delos ile birlikte Dor Hekapolisini oluşturmuşlardır. Fenikeliler ile denizcilikte yarışacak kadar ilerlemişlerdir. Knidoslular gün geçtikçe genişleme politikası güden Lydialılara karşı bir önlem olarak Reşadiye Yarımadası’nı karadan ayıracak kanalın yapımına başlamışlar, ancak M.Ö.546’daki Pers saldırısı nedeniyle tamamlayamamışlardır. Persler Knidos’a zarar vermemişler, M.Ö.540’da diğer İon kentleriyle birlikte Delphi’de bir hazine binası (tesarios) yaptırmışlardır. Bu yüzyılda Knidos, şarap ihraç eden önemli bir ticaret merkezi konumuna gelmiştir. MÖIV.yüzyılda Büyük İskender Pers egemenliğine son vermiştir. Büyük İskender’in ölümünden sonra Datça’daki Knidoslular Roma imparatorluğu ile Seleukos Kralı III.Antiokhos arasındaki savaşta Roma’nın tarafını tutmuş, bu nedenle de Bergama Krallığı’na katılmıştır. Bizans döneminde sönük bir yerleşim olarak varlığını sürdürmüştür. Bir süre piskoposluk merkezi olmuş, M.S.VII.yüzyılda tamamen terk edilmiştir. Datça yöresi Muğla ile birlikte XII.yüzyılda Selçukluların hakimiyetine girmiş; Uç Beylerinden Menteşe Bey tarafından 1284’de ele geçirilmiştir. Yörede bir beylik kuran Menteşeoğulları yaklaşık 200 yıl boyunca burada egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Yıldırım Beyazıt tarafından 1391’de Osmanlı topraklarına katılmış ancak, Ankara Savaşı’nın (1402) ardından Timur’un hakimiyetine girmiştir. Timur bu yöreyi tekrar Menteşe Beyliği’ne vermiş, daha sonra tekrar 1392'de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Cumhuriyet döneminde, 1928 yılında ilçe olmuş, 1947 yılında ilçe merkezi Reşadiye Mahallesi’nden İskele Mahallesi’ne nakledilmiştir. İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Knidos Antik kenti kalıntıları vardır.
Kenthaber Kültür Kurulu

1 yorum:

Adsız dedi ki...

orada neler olup bittiğini görmek için bizzat gitmeniz gerek o tarihin havasını içinizin en uç noktalarınıza çekmeniz gerek..