6 Ağustos 2008 Çarşamba

Ayvalık,Balıkesir


Ayvalık Türkiye Cumhuriyeti'nin Marmara Bölgesi'ne bağlı Balıkesir ili'nin Ege Bölgesi'nde kalan bir ilçesidir
Balıkesir ili'nin en batısında, Ege Denizi kıyısında bulunan ilçe, Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Ayvalık kış mevsiminde büyük bir kasaba nüfusuna sahip olmakla birlikte, yaz mevsimlerinde turizmin de etkisiyle nüfus bazı küçük illerin nüfusunu aşar (Bu illere örnek olarak; Tunceli,Hakkari ve Karaman sayılabilir). Tarihte çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış olan ilçe, çeşitli açılardan Türkiye'nin önemli ilçelerinden biridir.

Adalar

Ayvalık ilçesine bağlı irili ufaklı 22 kadar ada vardır. Bu adaların en büyüğü Alibey Adası ya da diğer ismi ile Cunda Adası olup 1964 yılında bir köprü ile Lale Adası'na oradan da ilçe merkezine bağlanmıştır.Bu köprülerden biri aynı zamanda Türkiye'nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini taşır. Alibey Adası dışındaki tüm Ayvalık Adaları 1995 yılında milli park ilan edilmiş ve yerleşim yasaklanmıştır. Adalar içinde tarihi ve turistik öneme sahip olan bir diğeri de Tımarhane Adası'dır. Bu adaya Türkler eski zamanlarda Taşlı Manastır' olarak da adlandırmışlardır. Bu ada özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ayvalık'ta yaşayan Rumların içkiyi fazla kaçırması üzerine sert esen rüzgarı ile akıllarını başlarına toplamaları için gönderildikleri bir mekan olduğundan bu ismi almıştır

Turizm

Turizm alanında büyük bir potansiyele sahip olan ilçede başta Şeytan Sofrası olmak üzere çeşitli doğal güzellikler olmakla birlikte, özellikle eski Rum evleri ve yapılarına dayanan kültür turizmi de gelişmiştir. Özellikle Sarımsaklı plajları ve Alibey Adası'nda ise deniz turizmi gelişmiştir.İlçe son yıllarda Ege Adaları'ndan çok sayıda günübirlik misafir ağırlamaktadır. Bu ziyaretlerin amacı genellikle alışveriştir. Bu durumun ciddi ekonomik girdisinin oluşmaya başlaması ardından ilçe dükkanlarının vitrinleri Yunanca yazılar ile dolmuştur. Ayvalık'ın merkezinde her perşembe günü büyük bir pazar kurulur. Özellikle Yunanistan'ın Midilli ilinden olmak üzere, on binlerce Yunan turist günü birlik ziyarette bulunur. Yunan turistlerin ziyarette bulunduğu en önemli yerler ise Ayvalık pazarıdır. Son yıllarda Ayvalık'a gelen turistlerin çevre ilçelere de uğraması özellikle Ayvalık-Edremit arasında rekabete yol açmıştır


Kültürel ve Doğal Zenginlikler
Sarımsaklı Plajları: Ayvalık'ın Küçükköy beldesinde bulunan Ege Denizi kıyısındaki plajlardır. Yaklaşık 7 km boyunca uzanır.
Alibey Adası: Ayvalık Adaları grubuna dahil olan ve yerleşime açık olan tek adadır. 1995 yılında inşa edilen bir köprü sayesinde bu adaya karayolu ile geçmek mümkündür.

Ayvalık Adaları: En büyüğü Alibey Adası olan takımada. Bu adalar milli park ilan edilmiştir ve Alibey Adası dışında yerleşime açık değildir.
Şeytan Sofrası: Ayvalık'a hakim büyük kayalık tepelerin üzerinde bulunan, bakıldığında tüm Ayvalık Adaları ve Midilli agasıd'nın manzarası gözüken, üzerinde Şeytan'ın ayak izi bulunduğuna inanılan eski bir lav birikintisi

Pamukkale,Denizli


Pamukkale

Pamukkale. Arkada susuz kalmış terasları görünüyor.
Pamukkale, kaynak sularının kirecinden oluşmuş bir tepe. Türkiye'nin en tanınmış doğa harikasıdır; ve Denizlide'dir. Pamukkale 2700 metre uzunluğunda ve yüksekliği 160 metredir. Parlak beyaz rengiyle Pamukkale'yi 20 km uzaklıktan görmek mümkündür.Ayrıca Pamukkalede Antik Havuz, Antik Tiyatro, Arkeoloji Müzesi gezilmesi gereken yerlerdendir. Tepesinde antik Roma'dan kalma Hierapolis adlı kutsal antik şehir bulunur. 5-10 km yakınında Laodikya antik kenti bulunur. 5 km ilerisinde ise uluslararası bir thermal merkez olan Karahayıt vardır. Burada da beş ve dört yıldızlı oteller thermal turizm ve kaplıca hizmeti vermektedir.

Travertenlerdeki Hasar

20'nci yüzyılda Pamukkale'nin güzelliğini kendi gözleriyle görmek isteyen turistlerin akınlarıyla başa çıkabilmek için gitgide daha çok otel inşa edildi. Bu süreçte travertenlerde çok hasarlar meydana geldi. Bazı otellerin inşa edilebilmesi için antik şehir Hierapolis'in bir kısmı yıkıldı.Son dönemlerde bu oteller yıkıabilir.Pamukkalede su tek elden verilmeye başlandı.Böylece travertenler tekrar eski günlerine geri döndü.Ayrıca seyir terasları,rekreasyon alanları,peyzaj alanları,göletler inşaa edildi.
UNESCO'nun koruma altına almasıyla travertenlerdeki hasar bir miktar telafi edildi.